-
__IMAGE_DIV____PRODUCT_NAME____BUNDLE_TEXT____VARIANTS_TEXT____CUSTOMIZATIONS_TEXT__Birim fiyatı: __PACKAGE_PRICE____COUNT__ adet adet__PRICE_NOT__ __PRICE__Sepetten çıkar
Bugün hayatımızda çok önemli bir yere sahip olan iç çamaşırlarının ilk defa kullanılmaya başlamasından bu yana, ne tür değişimlerden, hangi süreçlerden geçtiğini hiç düşündünüz mü? Dış giyimin daha düzgün durmasına yardımcı olan ya da daha çekici görünmek için vücuda destek vererek iyi hissettiren ve insanın kendine güveninin artmasına yardımcı olan iç çamaşırlarının geçmişte, hiç de rahat olmayan hatta acı veren bir giyim parçası olduğunu öğrenince ne kadar şanslı olduğumuzu fark etmemek mümkün değil. Antik Dönem Eski insanların iç çamaşırları hakkında pek bir şey bilinmemekle birlikte, tarihin diğer zamanlarında olduğu gibi giyilen kıyafetlerin büyük ölçüde sosyal statüye bağlı olduğu düşünülmektedir. Ortalama statüdeki bir insan pratik olanı ve bulabildiğini giyerken, zengin, varlıklı ve statü sahibi insanlar, rahat ve modaya uygun yaşamak için daha fazla fırsata sahipti.
Temel olarak sıkı kumaş şeritleri olan göğüslük (göğüs şeklinde olan) ve bant olarak bilinen giysiler, destekleyici nedenlerle göğüslerin etrafına sarılarak giyilirdi. Bu giysiler günümüzdeki sutyenler gibi şık, seksi ya da rahat değildi, ve işlevsel nedenlerle de kimi zaman dış giyim olarak da giyiliyordu. Orta Çağ Orta Çağ süresince, kadın giyim tarzının epeyce değiştiğini görülür. Arzulanan görünüm eski çağlardan çok daha farklı hale gelmiş ve düzleştirilmiş göğüsler ile çok sıkılan beller halini almıştı. Kadınlar, anlamsız derecede düz bir karın, çok dar bir bel ve sabit bir düz göğüs görünümü elde etmek için korseler ve diğer iç çamaşırı araçlarını kullanırlardı. Pratiklik amaçlanarak giysilerin altına genellikle keten kombinezon benzeri bir iç giysi giyilir ve böylekikle istenilen sıklıkta yıkanan bu çamaşır sayesinde daha pahalı olan dış giysilerin kirli vücutlardan korunması ve temiz kalması sağlanmış olurdu. Kimi zaman korselerin altına da giyilen kombinezonların ısı yalıtımı için tercih edildiğini söylemek de mümkün.
1500'lere gelindiğinde artık korseler, kadın iç çamaşırı gardıroplarının en temel temel parçasıydı ve uzun yıllar boyunca farklı form ve sıkılık seviyelerinde kullanılacaktı. Hatta Fransa kraliçesi Catherine de Medici'nin, kalın bir beli olan herkese kaşlarını çattığını ve leydileri için korse kullanmaları gibi katı standartları olduğu tarih kitaplarında bahsedilir. Bu iç çamaşırı, kadınların güzelleşmek, arzulanmak ve seksi görünmek uğruna çağlar boyunca kimi zaman biraz aşırıya kaçtıkları gösteriyor. Fransız Devrimi 1789 Fransız Devrimi dönemi ve sonrasında, kadınların orta çağın rahatsız edici derecedeki iç çamaşırlarından kurtulduğu görülür. Kadınlar aristokrasinin tüm sembollerine, alışılagelmiş iç çamaşırları da dahil olmak üzere isyan ettiler. Bu dönemde moda haline gelen imparatorluk stili elbiseleri artık dar belli değildi ve böylelikle bir süreliğine de olsa kadınlar yeniden nefes alabilmişti. Odak noktası göğüsler oldu ve önlük ve elbiselerin altına hafif 'korsesiz' iç çamaşırıları giyilmeye başlandı. Bu iç giyim de imparatorluğun giyim stiline bir başkaldırı niteliğinde göğüsleri belirgin bir şekilde yukarı ve dışarı itmek için tasarlanmıştı!
Viktorya Çağı, tarihin özellikle kadınların giyimi konusunda en aşırı kuralcı dönemlerinden biri olarak kabul edilse de, ironik bir şekilde, klasik olarak en seksi iç çamaşırı parçalarından bazılarının ilk kez kullanıldığı çağdır. Korseler, jartiyer kemerleri, çoraplar - hepsi bir kum saati figürü oluşturmak ve geliştirmek için tasarlanmış, cinsel olarak bastırılmış addedilen bir zaman diliminde yaygın olarak kullanılmıştır. İç çamaşırlarına hem daha dekoratif hem de güzel olması için işlemeler, danteller ve fiyonklar eklendi. İster inanın ister inanmayın, ilk striptiz şovlarından bazıları bu zaman diliminin sonlarında başladı. Fransız Can Can dansçıları, bacaklarını yukarı kaldırarak dans ederken iç eteklerinin, jartiyerlerinin ve çoraplarının kısa bir anlığına görünmesi o zamanlarda kelimenin tam anlamıyla olay olmuştu. 20. Yüzyıl ve Günümüz 1920'lere gelindiğinde, arzulanan vücudut silueti, çok farklı bir hal aldı. Kadınlar daha özgür, daha kullanışlı, çok düz, neredeyse çocuksu bir figür için çabalıyordu. Tek parça olarak dikilmiş daha uzun paça külotlu kaşkorse olan Cami-knickers, bu süre zarfında çok popüler bir iç çamaşırı parçası haline geldi. 20'lerin göğüs hattını dikkat çekmeyecek şekilde tasarlanmış düz, boru şeklindeki elbiselerinin altına giymek için mükemmel bir iç çamaşırı parçasıydı ve aynı zamanda, bu dönemden yirmi yıl önce norm olan, yere kadar uzun olan elbiselere kıyasla şok edici derecede daha kısa bir etek uzunluğuna sahipti.
30'lara gelindiğinde sutyenler küçük göğüsleri dikleştirmek ve büyütmek için dolgulu kaplarla güncellendi. Yine bu yıllarda çıkıntılı bir göğüs çizgisi veren balenli sutyenler tanıtıldı. Ayrıca kuşaklarla elde edilen ince bel görünümüne dönüş oldu.
40'lar kadını zayıftı. Ancak kıvrımlı kalçaları ve sivri ve biçimli göğüsleri vardı. Görünümde çoraplar da çok önemli bir yer tutmaktaydı. Külotlu çorap henüz bu yıllarda icat edilmediğinden, kadınlar çoraplarının düşmesini önlemek için askı kemerleri veya korselere bağlı klipsler kullandılar. İç çamaşırında bulunduğumuz yere gelmemiz uzun zaman aldı - ve bu süreçte, kadın vücudu kalıplara sokuldu, ezildi, düzleştirildi, belirginleştirildi, ama bugünün kadını artık arzu ettiği şeylere sahip. Bugünün iç çamaşırları rahat, seksi, kadın vücudunu güzelleştirecek ve aynı zamanda gurur verici olacak şekilde tasarlanmakta ve üretilmekte. İç çamaşırı zevkiniz veya ihtiyaçlarınız ne olursa olsun, günümüzün iç giyim pazarında gardırobunuzun ihtiyaçlarını karşılamak için tasarlanmış çok farklı ürünler bulabilmek mümkün. İç çamaşırlarınızı seçerken, alırken ve giyerken bu uzun yolculuğunu bilmeniz umarız sizi daha özgür ve rahat hissetticektirecek.
*** Görseller Elizabeth Ewing'in "Fashion in Underwear: From Babylon to Bikini Briefs" kitabından alınmıştır. |